Arabuluculuk

Özel hukuk uyuşmazlıklarında, tarafsız üçüncü bir kişi olan arabulucu tarafından tarafların bir araya getirilerek, uyuşmazlık konusu hakkında müzakere edildiği ve çözüm bulmaya çalışıldığı uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Özel hukuk uyuşmazlığından kastedilen, ceza hukuku ve idari yargı dışında kalan, özel hukuktan kaynaklanan anlaşmazlıklardır. Hukuk mahkemelerinde görülen tazminat davaları, alacak davaları, işçi alacakları gibi davalar özel hukuk uyuşmazlıklarına örnek gösterilebilir.

Arabuluculuğa Elverişli Uyuşmazlıklar

Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri yabancılık unsuru içerse de özel hukuktan kaynaklı uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişlidir. Arabuluculuk yoluna başvurulabilecek uyuşmazlıklar aşağıdaki gibidir:

  • Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin uyuşmazlıklar : Çek ve bonodan, rekabet yasağından, fikri mülkiyetten, komisyon sözleşmesinden, yayım sözleşmesinden, rehin karşılığı ödünçten kaynaklanan ve banka ve finans kurumları ile yaşanan uyuşmazlıklar.
  • İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3.maddesinde belirtilen davalar : Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı, işe iade davaları, ücret alacağı, kıdem tazminatı.
  • Tüketici Kanunu’na tabii kredi kartı, tüketici kredileri, bankacılık sözleşmesi, ayıplı mal veya hizmet, peşin ya da taksitli satım sözleşmesi, sigorta sözleşmesi, kargo sözleşmesi, özel eğitim, devre tatil – mülk, paket tur gibi hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar.
  • Kira alacağı, kira bedel tespiti ve tahliye.
  • Ortaklığın giderilmesine konu uyuşmazlıklar.

Boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka ve tazminatlara ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli iken, boşanma elverişli değildir. Yine velayete ilişkin uyuşmazlığın da arabuluculuk ile çözülmesi mümkün değildir.

Arabuluculuk Türleri

Zorunlu ve ihtiyari olmak üzere iki tür bulunmaktadır. Kural olarak arabuluculuk iradidir. Yani, taraf kendi isteği doğrultusunda arabulucuya başvurmaktadır. Ancak zorunlu arabuluculuk ise, dava açılmadan önce tarafın arabuluculuğa başvurmasını şart koşan arabuluculuk türüdür. Arabulucuya başvurma konusunda zorunluluk olması, başvuru aşamasında iradilik hususunun istisnasını oluşturmakta ise de sürecin devamı tarafın iradesindedir. Başvurudan sonra taraf, süreci devam ettirmekte ya da sonuçlandırmakta özgürdür.

Zorunlu arabuluculuk olarak ifade edilen, aslında dava şartı arabuluculuktur. Buna tabi olan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini gerektiren bir durumdur.

Yukarıda arabuluculuğa elverişli olduğu belirtilen ve sayılan uyuşmazlıkların bir kısmı dava şartı arabuluculuğa tabii iken bir kısmı ise ihtiyaridir. Ticari davalar, iş mahkemesi alanına giren davalar ve tüketici mahkemesinin bakmakla görevli olduğu yukarıda sayılan davalar açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak, dava şartıdır. Ancak bunun karşılığında, boşanma davasından kaynaklı alacak ve tazminatlar ile ortaklığın giderilmesi davası öncesi arabuluculuk yoluna gitmek zorunlu değil, ihtiyaridir.

Arabuluculuğun Genel Esasları

  • Dava şartı arabuluculuktaki başvuru haricinde, tarafların arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, anlaşmak ya da anlaşmamak tamamen kendi iradelerindedir.
  • Taraflar tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptir.
  • Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, süreçte elde edilen bilgi, belge, yapılan teklifler ve sürece dahil her husus gizliliğe tabidir. Arabulucu olarak görev yapan avukat, anlaşamama halinde açılacak davada avukatlık görevini üstlenemez.
  • Arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sonuçlanması halinde, anlaşma tutarına göre tarife gereğince hesaplanan ücret, aksi kararlaştırılmadıkça, taraflarca eşit şekilde ödenir. Anlaşma olmaması halinde, ilk iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından ödenir ve devamında açılan davada haksız çıkan taraftan tahsil edilmek üzere, yargılama giderlerinden sayılır.
  • Arabuluculuk sürecinden önce, sonuçlandığında mahsup edilmek üzere, taraflardan avans istenebilir.
  • Sadece hakim tarafından yapılabilecek olan tanık dinleme, keşif yapma gibi işlemler, arabulucu tarafından yapılamaz.
  • Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifi karşı tarafça 30 gün içinde kabul edilmezse, reddedilmiş sayılır.
  •  Arabuluculuk ücretini karşılayacak durumu olmayan ve adli yardımdan yararlanmak isteyen taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu sulh hukuk mahkemesinden talepte bulunabilir.
  • Aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucu taraflarca seçilir. Dava şartı arabuluculukta kararlaştırılan arabulucu, sicile kayıtlı bir arabulucu olmak zorundadır.
  • Arabuluculuğa, uyuşmazlığın her aşamasında başvurulabilir. Dava açılmadan önce, dava açıldıktan sonra yargılama sırasında arabuluculuğa gidilebilir. Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabuluculuk yoluna başvuracaklarını belirtmeleri halinde, yargılama 3 ayı geçmemek üzere ertelenir. Tarafların birlikte başvurması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere, 3 ayı geçmemek üzere bir kez daha ertelenebilir.
  • Taraflardan birinin idare olması halinde, idareyi üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Komisyon kararlarını oy birliği ile alır. Komisyonu temsil eden avukat olamaz. Komisyon üyeleri 2 yıllığına görevlendirilir. Anlaşamama halinde açılacak dava, Devlet aleyhine açılır ve mahkemece dava komisyon üyelerine ihbar edilir. Komisyon üyelerinin mali sorumlulukları bulunmamaktadır. Üyelerin arabuluculuk sürecinde görevini kötüye kullanması halinde, Devlet ödeme tarihinden 1 yıl içinde ilgili üyeye rücu eder.
  • Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya katılarak süreci devam ettirme yönünde anlaşmaları ve bunun bir tutanakla belgelendirildiği tarihte başlar.
  • Dava açıldıktan sonra arabuluculuk süreci, hakimin tarafları teşvik etmesi ve tarafların bunu kabul etmesi ile, tarafların arabuluculuğa başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarının duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak sundukları ya da bu beyanlarının duruşma zaptına geçtiği tarihte başlar.
  • Dava şartı arabuluculukta ise, tarafın arabuluculuk bürosuna başvurduğu anda arabuluculuk süreci başlar. Tarafların anlaşması ya da anlaşamadıklarına ilişkin son tutanağın tutulması ile süreç sona erer. Arabuluculuk süreci boyunca zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez.
  • Tarafların süreçte anlaşması halinde, bir anlaşma belgesi düzenlenmelidir. Anlaşma belgesi tereddüte yer vermeyecek şekilde açık, sade ve anlaşılır olmalıdır.
  • Anlaşma belgesi icra edilebilirlik şerhi alınması koşuluyla ilam niteliğinde belge sayılır. İcra edilebilirlik şerhi, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, arabulucunun görev yaptığı sulh hukuk mahkemesinden alınır. Dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurulmuş halde anlaşılma halinde ise asıl davanın görüldüğü mahkemece icra edilebilirlik şerhi verilir.
  • İcra edilebilirlik yönünden yapılan inceleme, uyuşmazlığın arabuluculuğa ve anlaşmanın cebri icraya elverişliliği ile sınırlıdır. İcra edilebilirlik şerhi için maktu harç alınır. Taraflar, avukatları ve arabulucu tarafından birlikte imzalanan anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek olmadan, ilam niteliğinde belge sayılır ve ilamlı icraya konu edilebilir.
  • Dava şartı arabuluculuğa konu bir uyuşmazlıkta, arabulucuya başvurmadan açılan dava usulden reddedilir. Arabulucuya başvurup, tarafların anlaşamaması halinde açılacak davada, anlaşamama tutanağının aslı ya da arabulucu tarafından onaylanmış bir sureti, dava dilekçesine eklenir. Eklenmeden davanın açılmış olması halinde, mahkemece eksikliğin giderilmesi için 1 haftalık kesin süre verilir ve aksi halde davanın usulden reddedileceği ihtar edilir.
  • Kural olarak arabuluculuk süresi 3 hafta olup, gerekli görüldüğü halde arabulucu tarafından 1 hafta uzatılabilir. Ticari uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculukta süre 6 hafta olup, 2 hafta daha bu süre uzatılabilir.
  • Arabuluculuğun yetkisine itiraz etmek isteyen karşı taraf, en geç ilk toplantıda belgeleri ile birlikte itirazını yapabilir. İtiraz üzerine arabulucu derhal, dosyayı sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere arabuluculuk bürosuna teslim eder. Sulh hukuk mahkemesince 1 hafta içinde kesin karar verilir. İtiraz reddedilirse, aynı arabulucu kaldığı yerden süreci işletir. İtiraz kabul edilirse, tarafın 1 hafta içinde başvurusu ile dosya yetkili arabuluculuk bürosu tarafından yeni bir arabulucuya tevdi edilir. Yetkisiz arabuluculuk bürosuna başvuru tarihi, arabulucuya başvuru tarihi kabul edilir.
  • Geçerli bir mazereti olmadan ilk toplantıya katılmayan taraf, ileride görülecek davada haklı çıksa bile lehine vekalet ücretine hükmedilmez ve tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulur. Ancak ilk toplantıya katılmayan tüketici, bu düzenlemeden ayrık tutulmuştur.
  • Arabuluculuk sürecinde kendisini avukat ile temsil ettirmek isteyen taraf açısından, avukatın vekaletinde özel yetki bulunmalıdır.
  • Karşı tarafın kabul etmesi halinde, taraf ve vekil olmayan üçüncü kişilerde danışan olarak sürece katılabilir. Bu kişilerde gizlilik ilkesine riayet etmekle mükelleftir.
  • İşvereni, işveren tarafından yetkilendirilen bir çalışanı temsil edebilir.
  • İşe iade davası açmak isteyen işçi, işten çıkarıldıktan 1 ay içinde arabulucuya başvurmak ve anlaşamama halinde 2 hafta içinde dava açmak zorundadır.

Arabuluculuk Süreci

Tarafların üzerinde anlaştığı bir arabulucu olması ya da olmaması halinde taraflardan birinin arabuluculuk bürosuna başvurusu ile, büro tarafından bir arabulucu görevlendirilir. Arabulucu dosyayı aldığında, uyuşmazlık konusunun arabuluculuğa elverişli olup olmadığını kontrol eder ve elverişli değilse, dosyayı büroya teslim eder. Uyuşmazlık arabuluculuğa elverişli ise, en kısa sürede taraflara ulaşarak, toplantı günü belirler.

Tarafların belirlenen gün ve saatte toplantıya katılması halinde, arabulucu tarafından kişilerin yetkileri kontrol edilir. Taraflar bizzat katılabileceği gibi, avukatları ile birlikte de katılabilir. Sadece avukatları tarafından da temsil edilebilirler.

Yapılan müzakerelerde, uyuşmazlığın içeriği ve tarafların ihtiyaçları anlaşılmaya çalışılır. Arabulucu taraflarla birlikte ya da ayrı ayrı görüşme yapabilir. Müzakerelerin ilk ya da tek toplantıda sonlandırılması zorunlu olmayıp, birden çok kez toplantı düzenlenebilir. Ancak, arabuluculuk süresi dikkate alınmalıdır.

Tarafların anlaşamaması, görüşmelerden çekilmek istemesi, toplantılara katılmaması gibi sebeplerle tarafların ortak noktada buluşamamaları halinde, varsa taraflarla birlikte, yoksa sebebi açıklanmak suretiyle, arabulucu tarafından tarafların anlaşamadığına dair son tutanak düzenlenir.

Tarafların anlaşması halinde, anlaşmaya ilişkin hususlar anlaşma belgesi haline getirilir. Anlaşma belgesi, icrasında sorun teşkil etmeyecek ve tereddüde mahal vermeyecek nitelikte açık, sade ve anlaşılır olmalıdır. Ucu açık ifadeler bulunmamalıdır. Kesin ve net bir şekilde anlaşma şartları belirtilmelidir.

Taraflar, avukatları ve arabulucu tarafından birlikte imza altına alınan anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi almasına ihtiyaç duymadan ilam niteliğinde belge sayılır. Aksi durumda, taraflar icra edilebilirlik şerhi alarak, anlaşma belgesini ilam niteliğinde belge haline getirebilir. Bu belge, mahkeme tarafından verilmiş bulunan karar gibi ilamlı icraya konu edilir.