Ana Sayfa > İcra - İflas Hukuku > İcra Takibi Sıkça Sorulan Sorular
Alacaklının borcunu tahsil etmek amacıyla icra dairesinde başlattığı işlemdir.
Mahkeme kararı dışındaki herhangi bir alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibidir.
İlamlı icra bir mahkeme kararının icra takibine konulması iken, ilamsız icra mahkeme kararı dışındaki herhangi bir sebebe dayanılarak başlatılan icra takibidir. İlamsız icra takibine icra dairesine hitaben itiraz edilebilirken, ilamlı icrada icra mahkemesine şikayette bulunulabilir. İlamsız icraya itiraz takibi kendiliğinden durdururken, ilamlı icraya karşı yapılan şikayet, takibi kendiliğinden durdurmaz.Dava devam ederken nafaka alır mıyım ?
İcra takibi başlatıldığında, bu hususun borçluya bildirilmesi için bir kağıt gönderilir. İlamlı icra takibinde gönderilen bu kağıda icra emri denir.
İcra takibi başlatıldığında, bu hususun borçluya bildirilmesi için bir kağıt gönderilir. İlamsız icra takibinde gönderilen bu kağıda ödeme emri denir.
Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine verilen bir dilekçe ile itiraz edilir. İtiraz dilekçesinin içeriği, ileride muhtemel itirazın iptali davasında önem arz etmektedir.
Kambiyo senetleri, Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş ve poliçe, çek ve bono (senet) anlamına gelmektedir. Kambiyo senetlerine ilişkin yapılan icra takipleri de ilamsız icra takibidir. Ancak, kambiyo senedine ilişkin ödeme emrinin tebliği halinde 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulabilir ve şikayet icra takibini kendiliğinden durdurmaz.
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse, icra takibi kesinleşir. Takibin kesinleşmesi ile alacaklı haciz işlemlerine başlayabilecektir. Bundan sonra borçlu ancak, menfi tespit davası açarak borçlu olmadığını ispatlayabilir. Menfi tespit davası açmakta kendiliğinde icra takibini durdurmayacaktır.
Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi borçlunun iradesi dışındaki haklı bir mazeretten kaynaklanıyorsa, engel halin kalkmasından 3 gün içinde icra mahkemesine gecikmiş itiraz da bulunulabilir. Mahkemeye başvuru kendiliğinden icra takibini durdurmaz. Borçlunun süresinde itiraz edememesinin haklı gerekçelerden kaynaklandığına mahkemece kanaat getirilirse, icra takibinin durdurulmasına karar verilir.
Ceza hukukundaki istisnai haller hariç olmak üzere, kişiler her türlü davayı kendileri açarak, takip edebilirler. Ancak özellikle boşanma davası, uzmanlık gerektiren hukuki bilgiye ihtiyaç duyduğundan, boşanma avukatı ile takip edilmesi gereklidir. Çünkü boşanma davaları, usuli ve süreli birçok işlem gerektirmekte ve bu işlemlerin süresinde yapılmaması halinde geri dönüşü bulunmamaktadır.
Borçlunun itirazı üzerine duran ilamsız icra takibinin devamının sağlanması için alacaklının başvurabileceği iki yol vardır. Alacaklı olduğunu her türlü delil ile ispat edebileceği itirazın iptali davası açabilir ya da elinde alacaklı olduğunu gösteren imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet veya resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge varsa itirazın kaldırılması davası açabilir.
İcra emrine, ilamsız icrada olduğu gibi itiraz edilmez. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucu verilmiş kararın icra takibine konu edilmesi sebebiyle, ilamsız icrada olduğu gibi borcun varlığının araştırılmasına gerek yoktur. İcra emrinin tebliğinden 7 gün içinde borcun ödendiğine (itfa), zamanaşımına uğradığına ya da borç ödemesi için süre verildiğine (imhal) ilişkin iddialar ile icra mahkemesine şikayette bulunulabilir. Şikayet kendiliğinden icra takibini durdurmaz. Mahkeme kararına aykırı olarak icra takibi başlatılmış olması, süresiz şikayete tabiidir.
Ödeme veya icra emrinin tebliğ edilmesinden sonra itiraz ve şikayet yollarına başvurulmamış ya da başvurulsa da itirazın iptal edilmesi ile birlikte yasal sürelerin geçmesi ile takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesi ile birlikte alacaklı borçlunun mal varlığını icra dairesi kanalıyla araştırarak, haciz işlemi uygulayabilir.
İcra takibinin kesinleşmesinin ardından alacaklı icra dairesine başvurarak, borçluya ait mal varlığının araştırılmasını talep eder. Bu malvarlığı, borçluya ait ev, arsa gibi taşınmaz olabileceği gibi, araba ve benzeri taşınır bir mal da olabilir. Bunların dışında, borçlunun sigortalı bir işte çalışıp çalışmadığı araştırılarak, çalışması halinde aldığı ücretin ¼’üne haciz konulması amacıyla işyerine haciz müzekkeresi gönderilir. Borçlunun, posta çeki veya banka hesabı olması halinde de yine PTT ve ilgili bankalara, hesapta para bulunması halinde bunların icra dosyasına gönderilmesi için haciz yazısı gönderilir. Borçlunun murisinden kalan malvarlığındaki hissesine de haciz konulabilir.
Haciz konulan mal hemen satılmaz. Çünkü, haciz konulan mal hakkında kıymet takdiri yapılarak bunun borçlu ve ilgililere tebliğ edilmesi, kıymet takdirine itiraz edilirse bunun sonucunun beklenmesi, sonrasında hacizli malın satılması için ihale ilanının düzenlenerek yine bunun borçlu ve ilgililere tebliğ edilmesi ve belirlenen günde taşınmaz malın satışı için ihale yapılması gerekmektedir.
DOLANDIRICILARA KARŞI DİKKATLİ OLALIM
İSMİM “AVUKAT SERKAN YILMAZ” ve RESMİM kullanılarak farklı numaralardan bir çok kişiye dolandırıcılık amaçlı mesajlar gönderildiği; uzlaştırma, icra takibi ve vatandaşın hakkında dosya açıldığı ve hapis cezası ile karşılaşabileceği gibi bahanelerle para talep edildiği hususlarını öğrenmiş bulunmaktayım. Bu hususların avukatlık büromuz ile hiçbir şekilde ilgisi bulunmamaktadır.
BÜROMUZ VE ŞAHSIM TARAFINDAN KİMSEYE BU ŞEKİLDE MESAJ GÖNDERİLMEMEKTE, PARA TALEP EDİLMEMEKTEDİR.
BU TÜR DOLANDIRICILIK AMAÇLI MESAJLARA İTİBAR EDİLMEMELİDİR.